Öngörü Serisi 2.Kitap Sezgi (Kitap Yorumu)

Şahane bir serinin ikinci kitabıyla tekrar karşınızdayım. Hiç beklemeden ikinci kitabın yorumunu da paylaşmak istedim. Birinci kitabı okuyup ikinci kitabında nasıl olduğunu merak ediyorsanız evet, doğru yerdesiniz! Her zaman olduğu gibi kitabın ayrıntılarına arka kapak yazısıyla başlıyoruz.






Arka kapak:

Sürgünlerin dünyasında kâbuslar gerçek oluyor, karanlık gelecek daha da kaçınılmaz hale geliyor...

Evie onu görmemek için gözlerini açmadı ama onun kokusu yine de burnuna doluyordu. Soluduğu havayı yoğunlaştırıyor, Evie'yi kokusuyla... aromasıyla boğuyordu. Titredi. Direnmeliydi. Eğer yeterince güçlü olamazsa, hastalığı şimdi bile ona bulaşmış olan bu avcıyla aynı kadere sürgün edilecekti. Ama artık Evie, ona açtı ve o bunu biliyordu; kendisini kemiren acıyı sonlandırma ihtiyacına güveniyordu. Teslimiyetinin nasıl da tadını çıkarırdı.

Evie şimdilik hayattaydı ama aksi için yalvarması ne kadar sürecekti?


Kitap özeti:

Evie ve Russell hayatlarının artık birbirlerine bağlı olduklarını ve geri dönüşleri olmadığının farkına varmalarıyla birlikte, yaşam onlar için artık daha da netlik kazanmıştır. Russell artık melektir ve bununla yaşamaya hâlâ alışamamıştır.

Evie artık melek olduğunu kabullenmiş ve bu konuda daha rahattır. Reed'e olan sevgisi ise günden güne iyice artıyorken, hisleri ona bazı şeylerin doğru olmadığını fısıldıyordu. Bu çağrılara kulak asmamayı denedi; ama aradan geçen zamandan sonra o fısıltıları dinlemeye karar verdi... Kaderinin onu nereye, nasıl sürükleyeceğini bilmeden...

Ona göre doğru karar Reed'i terk etmek olduğuydu. Bunu mükemmel bir plan içerisinde kafasına oturtmuştu. Yalnızca doğru zamanın gelmesi gerekmekteydi. Ancak işler Evie'nin planladığı gibi hiçte gitmedi. Ruh eşini ve kendisini bilenmeyen dünyanın kollarına farkına varamadan adım atmaya zorladığından habersizdi.

Onun bildiği tek yaratık Sürgünler iken hayat ona öteki yüzünü göstermişti. Onun bilmediği gerçek dünyada akla hayale gelmeyecek canavarlarla dolu olmasıydı. Onlar Gancanaghlardı. Tenlerinde yaydıkları zehir ile kurbanları kölesi haline getiriyor, kukla olarak kullanıyorlardı. Onlardan tek bir kurtuluş yolu vardı: Ölüm.

Evie ruhunu teslim edecek miydi? Gancanaghların teninden yayılan şehvetli zehre karşı direnecek kadar güçlü müydü? Ve Reed... Evie yokluğunda planladığı gibi güvende tutabilecek miydi?

Evie meleğinden uzak geçen günlerin ardından yıkılmış, harabeye benzer, yaşayan bir enkaz olmuştur. Ve ihtiyacı olan tek şey içini titreten yeşil gözlü aşkıdır.


Kitap hakkındaki yorumum:

Kitap için yapılacak bir sürü harika yorumum var. Yazar beyninde inanılmaz bir hayal gücüne sahip. Sahneler arası yaptığı bağlantılarla ve biz okuyuculara beyin fırtınası yaptırmaya çalışmak eminim ki tüm enerjisinin tükenmesine neden olmuştur. Başarmış, okurken inanılmaz bir beyin fırtınası yaşayacaksınız ve rüzgâra kapılmaktan başka seçeneğiniz olmayacak.

Kitabın başlangıcı önce Evie'nin karamsar ruh haline giriş yaparak başlıyor. Bir önceki kitaptan hatırladığımız Buns, Evie'ye bu yas halinden kurtulmasına yardımcı olmaya çalışıyor. Arkadaşlıklarının bir üst kademeye taşıyorlar ve bunu ince detaylarla karşımızda görmek mümkün. 

Evie'nin Reed'i terk ederken hissettiği duyguları ben okurken iliklerime kadar hissettim. Yaşıyor; ancak artık hiçbir şey ona o kadar da güzel gelmiyor. Burada yazar, insanların günlük hayatlarında yaşadıkları gibi karakteri hayattan soyutlamıyor; ama onun yalnızca yaşayan bir beden olduğunu net şekilde ortaya koyuyor. O kısımlarda gerçek hayattan parçalar görmek benim çok hoşuma gitti. Okuduğum her kitapta ki bu fantastik bile olsa gerçek hayattan gelen insani özelliklerin kullanılmasını severim. Şanslıyım ki böyle gerçeğe dayalı bir kitap karşıma çıktı ve keyifle okumamı sağladı. 

Hikayeye yeni bir tür daha giriyor ve bunların adı: Gancanagh. İnsan kanıyla özellikle 'kadın' kanıyla beslenen varlıklar. Vampire benziyor olabilirler; ama aslında onlardan çok daha farklılar. Bence yazar klasik vampir klişelerinden sıyrılıp yeni akım denemeye çalışmış. Ve bunun hakkını vererek başarmış. 

Gancanagh'a dünüşmeden önce gerçekte peridirler ve her türlü büyüyü yapabiliyorlar. Ama her şeyden önce onların en etkili silahı tenlerinde yaydıkları zehir. Canlı birisine ufacık dokunmaları dahi karşısındaki kurbanlarını muma çevirmeye yetiyor. Kitapta Gancanagh olmak ise onların tercihi. Kurbanlarını mahzene kapatıp günlerce aç, susuz bırakıyorlar, sadece bu yaşamsal desteklere kavuşmaları ise Gancanagh olmayı kabul ettikleri zaman ulaşabiliyorlar. Yaşamak da ölmekte kurbanlarının tercihi her ne kadar baskı altında olsalar da.

Bu vampir kırmalarında en çok etkilendiğim tenlerinde yaydıkları zehir olmuştu. Çok hoşuma gitti, kurguya hızlı ve farklı bir hava katmış. Buradan yazarın zekasını şapka çıkararak tebrik ediyorum. Diğer enteresan olaysa büyü yapabiliyor olmaları. Önceki peri hayatından, yeni hayatlarına taşıdığı özelliklerden biri. Büyü onlar için vazgeçilemez bir tabu. Hani demiştim ya bunlar vampirlere benzeyip de onlardan çok farklı diye işte burada, bir klişe daha sonsuza kadar tarihe gömülüyor. Gancanaghlar güneşe çıkabiliyorlar. Güneş ışığı görünce tenleri ne küle dönüyor ne de binlerce elmas varmış gibi parlıyor. Yeni ve farklı özelliklerin tadını almak ise ayrı bir hoşnutluk hissini tatmamıza neden oluyor.

Kitabı okurken şunu net şekilde anlamak mümkün. Bazen bizim sevdiklerimiz için doğru olduğunu düşündüklerimiz aslında onların zararlarına ve yıkımlarına neden olabilir. Kendi kafamızda kurduğumuz yalanı doğru kabul etmek yerine, sevdiklerimize sorarak onların da fikirlerini ve desteklerini alabiliriz.

Bunu unutmayalım ve bu yanlışa düşmemeye çalışalım!


Kitabın dili:

Serinin ikinci kitabında olaylara iki anlatıcı tarafından şahit olmaktayız. Evie ve Russell bizlere akıcı, detaylı anlatımıyla sırlarla dolu hayatlarını aktarıyor. İki karakterde birinci tekil şahıs ile anlatıyor. Bazı bölümleri ve kısımları iki gözden okumak aklımızdaki çoğu soru işaretlerini kaldırmaya yetiyor.

Yazarın hayatı ile ilgili yapılan yorumlara buradan ulaşabilirsiniz...

Öngörü Serisi 2.Kitap Sezgi hakkında yapılan eleştiriye buradan ulaşabilirsiniz...
Blogger tarafından desteklenmektedir.